Zaman bana senden arta kalan bir lahza,
Sevdiğim yüzüne konan her çizgi,
Tenine sinen her koku,
Beni yaşamadan hissettiğin her duygu
Sana yalan gelecek.
Ellerin hangi renge değerse değsin,
En güzeli, en kızılı ben olacağım yüreğinin
Gözlerinin son bulduğu yer gözlerim
Nefesinin soluduğu son ten benim
Küllerini savuracağın tek deniz ben olacağım.
Korkuların bende son bulacak
Sevdam sevdana hanımelleri açtıracak
Güzün baharın bende yaseminlere boğulacak
Elbet bir gün ellerin ellerimde
Nefesin menekşe tenimde
Ateşim yanmışken cennetinde
Sen var olacaksın
Bense yok olacağım gözlerinde...
Yitip giden hayatın
hep hüznünü soludum.
Şimdi içimde ermiş nefesi
Günlerin çıkrığında sabır eğiriyorum.
Hicranım sana gerilmiş yay,
Sadağımda sana,
Hüzün dolu şiirler biriktiriyorum
Sev istersen yüreğimi al,
İstersen bir ömür orada kal,
Gül bir kere, sonra ömrümü derde sal,
Ah ederse dilim utansın.
Zemheride senle ısınıp,
Kor sıcakta meltemine dalıp,
Her sene dört defa dolanıp,
Seni anlatmazsa mevsim utansın.
365 de bir kere,
Günü gecenin önüne sere sere,
Seni alıp en güzel günlere,
Götürmezse takvim utansın.
Bin ilmekle işledim seni kalbime,
Seninle doydum her türlü renge,
Kimi pamuk kimi ipek her türlü iple,
Seni işlemeyen kilim utansın.
Aklıma çivi diye çakıp,
Beynimde kan diye akıp,
Bu hasretin gözüne bakıp,
Son hamleyi yapmayan elim utansın.
Yıllarca hasretini çekip,
Ah Sen diye inleyip,
Omzunda bin yükle dağlar aşıp,
Nazınla bükülürse belim utansın.
Anlatmazsa formül seni,
Simgeler anlatamazsa yerini,
Sonsuza giderken ömrüm dizini,
Limite varmayan ilim utansın.
Üzülme hep sen diyen dilime,
Sen dedikçe sarılıyorum kaleme,
Yüz yıl düşünüp bulduğum kelime,
Seni anlatmazsa beynim utansın.
Anlatsak da anlamazlar,
Böyle sevgiyi yok sayamazlar,
Binlerce yıl arasalar bulamazlar,
Bunca dizeden anlamayan akl-ı selim utansın
Daha annen çocuktu
Sen geldin gözümün nuru çocuğum
Sana dert değil, gül değmesin.
Çiçek kokun olsun, nazar boncuğum
Her dost dost değil,
Yar diyeceğin gerçek değil.
İlle de yar dersen sana rabbin yeter,
Peygamber yoldaşın olsun, nazar boncuğum
Yürüdüğün yolda bilgi,
Ettiğin lafta sevgi,
elin kolun şevkat,
Varlığın mutluluğa ad olsun, nazar boncuğum
Daha kırkın doldu, Allah ömür versin.
İki kırk daha yaşa, torunun olsun.
Sen bize mutluluk verdin.
Mutluluk kapına kul olsun, nazar boncuğum
Ver bana hüznünü, gülüşüm senin olsun,
Ver bana susmanı, sözlerim senin olsun,
Ver bana hicranı, en güzel makam senin olsun.
Aldım senden derin yarayı,
bulduğum tek çare senin olsun