Ey beni çok kaybedip, az bulmuşluğum.
Ey benim kabullenilmiş unutulmuşluğum
Düş içine bin dünya sığdırıp
Her dünyada yeniden kaybolmuşluğum.
Sensizken sana duyduğum
sayki bin yıllık memleket hasreti
Gülüver büyümesin içimde
yalnızlığın hilafeti
Gel yüreğimde bir yer var,
Gel o yerde bir nokta var.
Bak o noktada bir sevgi var
Bir sevgiki dünyalar kadar
Bilirim bana sılam kadar uzaksın,
Ama en güzel ışıklarınla her sabah,
Ufkuma doğacaksın.
Tutkunum sana, hasret, hayran, Yarim Haziran
Sen her yanımı saran umut kokusu,
Bir yanım karanlığa bakar, bir yanım sen kokar.
Bir gülüş bir ömrü bu kadar mı kaplar.
Tutkunum sana, hasret, hayran, Yarim Haziran
Nefes desem senin için,
Özlem desen yıllarca,
Güneş desem yüzün, mutluluk desem gülüşün,
Tutkunum sana, hasret, hayran, Yarim Haziran
Bilirim ey yar yalnızlığın burukluğunu,
Bu hasret birgün bitecek
Şimdi sen uyu sarıl düşlerine
Birlikte uyanacağımız sabahların güneşi
Doğacak üzerimize yakındır
Hangi sonsuzluk sarar yaralarını,sıcak bir gülümseyiş kadar?
Yalnız geçen gecenin sabahında bilmem hangi güneş doğar?
Isınırmı yatağın,avunurmu gönlün,kapanırmı gözlerin yanlızlıklarda?
Dayanırmı yüreğin ayrı geçen ilk gecenin karanlığına?
Ve aşk buydu,sevgiliye giden her yol aşktan geçiyordu.
Gecenin karanlığa gömülen vakitlerinde
Seni düşünerek oturduğum bu yerde
Her şey dile geldi canlı cansız ne varsa
Anlatmamı istedi bu karmaşık bilmeceyi
Yanağımdan süzüldü aktı iki damla yaş
Sensin dilimde söylediğim tek hece aşk.
Yüzün yüzüme karşı bakınca,
Yüreğim aşkına doyupta gider.
Bir gece yarısı uyandığımda,
Yanımda uyuyan sen olsan yeter.
Sevsem bir ömür sevmeye dursam,
Gayri bu hasretlik ölümden beter.
Son sözünü
Hep dilinin ucunda biriktirmiş gençliğim
Bir senden sakınmadı lafını,
Sonunda sen içinde anılarımı biriktirdiğim
Çoğaltıp çok kere hüzünleri,
Yaralar açıp kalbime dünlerden,
Ve bir çok anıyı saplayıp sırtıma
düştüm geceye,